İşte Nasrettin Hoca fıkralarından 20 tane kısa örnek ve linklerle işaretlenmiş önemli konular:
Hoca'nın Eşeği: Hoca'ya sormuşlar: "Hocam, eşeğin neden hep ters biniyorsun?" Hoca cevap vermiş: "Ben ters binmiyorum, eşek bana ters geliyor!" (Eşek ve Ters%20Binmek)
Parayı Veren Düdüğü Çalar: Hoca pazarda düdük satıyormuş. Çocukların hepsi Hoca'nın başına üşüşmüş. Hoca, parayı verene düdüğü vermiş. Vermeyene de şöyle demiş: "Parayı veren düdüğü çalar!" (Para ve Düdük)
Ya Tutarsa: Hoca bir gün göle yoğurt mayası çalmış. "Ne yapıyorsun Hoca?" diye sormuşlar. Hoca demiş ki: "Ya tutarsa, göl yoğurt olur!" (Yoğurt ve Göl)
Minare mi Büyük, Yoksa Ben mi?: Hoca minarenin dibine çömelmiş, yukarı bakıyormuş. Birisi sormuş: "Ne yapıyorsun Hoca?" Hoca demiş ki: "Minare mi büyük, yoksa ben mi, onu ölçüyorum!" (Minare ve Ölçmek)
Hırsızın Hiç mi Suçu Yok?: Hoca'nın evine hırsız girmiş. Hoca, hırsızı yakalamış. Hırsız demiş ki: "Benim ne suçum var, kapıyı açık bırakmışsın!" Hoca demiş ki: "Hırsızın hiç mi suçu yok?" (Hırsız ve Suç)
Kazanın Doğurduğuna İnanırsın Da Öldüğüne Neden İnanmazsın?: Hoca, komşusundan bir kazan ödünç almış. Bir süre sonra kazanı geri verirken içine küçük bir kazan koymuş. Komşusu şaşırmış. Hoca demiş ki: "Kazanınız doğurdu." Komşusu inanmış. Bir süre sonra Hoca kazanı tekrar ödünç almış ve geri getirmemiş. Komşusu sormuş: "Hocam, kazan nerede?" Hoca demiş ki: "Kazanınız öldü." Komşusu kızmış: "Kazan ölür mü?" Hoca demiş ki: "Kazanın doğurduğuna inanırsın da öldüğüne neden inanmazsın?" (Kazan ve Doğum)
Ben Biliyorum: Hoca bir gün öğrencilerine sormuş: "Dünyanın merkezi neresi?" Öğrenciler bilememiş. Hoca demiş ki: "Ben biliyorum! Şu bastonumu yere sapladığım yer!" (Dünya ve Merkez)
Ölünce Kimse Sormaz: Hoca bir gün pazarda bağırıyormuş: "Ölüm var, ölüm var!" Birisi sormuş: "Ne bağırıyorsun Hoca?" Hoca demiş ki: "Ölünce kimse sormaz!" (Ölüm ve Pazar)
İnanmazsanız Ölçün: Hoca bir gün bir ağacın altında uyuyormuş. Biri gelip Hoca'yı uyandırmış ve sormuş: "Hocam, burası neresi?" Hoca demiş ki: "Burası dünyanın en güzel yeri! İnanmazsanız ölçün!" (Ağaç ve Güzellik)
Bana İnanmayın: Hoca bir gün demiş ki: "Ben yalan söylüyorum!" Sonra susmuş. Birisi sormuş: "Hocam, doğru mu söylüyorsun, yalan mı?" Hoca demiş ki: "Bana inanmayın!" (Yalan ve Doğru)
Sırtım Kaşınıyor: Hoca'ya sormuşlar: "Hocam, neden hep sırtını kaşıyorsun?" Hoca demiş ki: "Kaşımasam daha çok kaşınır!" (Sırt ve Kaşınmak)
Çarşıya Borcum Var: Hoca'ya sormuşlar: "Hocam, nereye gidiyorsun?" Hoca demiş ki: "Çarşıya borcum var, onu ödemeye gidiyorum!" (Çarşı ve Borç)
Kendi Düşen Ağlamaz: Hoca bir gün düşmüş. Kimse yardım etmemiş. Hoca demiş ki: "Kendi düşen ağlamaz!" (Düşmek ve Ağlamak)
Gülme Komşuna Gelir Başına: Hoca bir gün komşusunun başına gelen bir olaydan dolayı gülmüş. Sonra kendi başına gelince demiş ki: "Gülme komşuna gelir başına!" (Komşu ve Gülmek)
İpe Un Sermek: Hoca'ya demişler ki: "Hocam, neden ipe un serpiyorsun?" Hoca demiş ki: "Belki hamur gelir yapışır!" (Un ve İp)
Akılsız Başa Taş Değer: Hoca bir gün akılsız bir adamla tartışmış. Adam Hoca'ya taş atmış. Hoca demiş ki: "Akılsız başa taş değer!" (Akıl ve Taş)
Davul Benim Olsaydı: Hoca'ya demişler ki: "Hocam, davul senin olsaydı ne yapardın?" Hoca demiş ki: "Herkesin evinin önünde çalıp dururdum!" (Davul ve Ev)
Aklı Pazara Çıkarmışlar: Hoca'ya demişler ki: "Hocam, aklı pazara çıkarmışlar, seninki orada mıydı?" Hoca demiş ki: "Benimki oradaydı ama kimse almadı!" (Akıl ve Pazar)
Kimse Bilmez: Hoca'ya sormuşlar: "Hocam, ne işle meşgulsün?" Hoca demiş ki: "Kimse bilmez!" (İş ve Bilmektir)
Eşeğin Kuyruğu: Hoca bir gün eşeğinin kuyruğunu kesmişler. Hoca demiş ki: "Varsın olsun, eşeğin kuyruğu olmasa da olur!" (Eşek ve Kuyruk)
Ne Demek sitesindeki bilgiler kullanıcılar vasıtasıyla veya otomatik oluşturulmuştur. Buradaki bilgilerin doğru olduğu garanti edilmez. Düzeltilmesi gereken bilgi olduğunu düşünüyorsanız bizimle iletişime geçiniz. Her türlü görüş, destek ve önerileriniz için iletisim@nedemek.page