nasrettin hoca fıkraları kısa 20 tane kısa ne demek?

İşte Nasrettin Hoca fıkralarından 20 tane kısa örnek ve linklerle işaretlenmiş önemli konular:

  1. Hoca'nın Eşeği: Hoca'ya sormuşlar: "Hocam, eşeğin neden hep ters biniyorsun?" Hoca cevap vermiş: "Ben ters binmiyorum, eşek bana ters geliyor!" (Eşek ve Ters%20Binmek)

  2. Parayı Veren Düdüğü Çalar: Hoca pazarda düdük satıyormuş. Çocukların hepsi Hoca'nın başına üşüşmüş. Hoca, parayı verene düdüğü vermiş. Vermeyene de şöyle demiş: "Parayı veren düdüğü çalar!" (Para ve Düdük)

  3. Ya Tutarsa: Hoca bir gün göle yoğurt mayası çalmış. "Ne yapıyorsun Hoca?" diye sormuşlar. Hoca demiş ki: "Ya tutarsa, göl yoğurt olur!" (Yoğurt ve Göl)

  4. Minare mi Büyük, Yoksa Ben mi?: Hoca minarenin dibine çömelmiş, yukarı bakıyormuş. Birisi sormuş: "Ne yapıyorsun Hoca?" Hoca demiş ki: "Minare mi büyük, yoksa ben mi, onu ölçüyorum!" (Minare ve Ölçmek)

  5. Hırsızın Hiç mi Suçu Yok?: Hoca'nın evine hırsız girmiş. Hoca, hırsızı yakalamış. Hırsız demiş ki: "Benim ne suçum var, kapıyı açık bırakmışsın!" Hoca demiş ki: "Hırsızın hiç mi suçu yok?" (Hırsız ve Suç)

  6. Kazanın Doğurduğuna İnanırsın Da Öldüğüne Neden İnanmazsın?: Hoca, komşusundan bir kazan ödünç almış. Bir süre sonra kazanı geri verirken içine küçük bir kazan koymuş. Komşusu şaşırmış. Hoca demiş ki: "Kazanınız doğurdu." Komşusu inanmış. Bir süre sonra Hoca kazanı tekrar ödünç almış ve geri getirmemiş. Komşusu sormuş: "Hocam, kazan nerede?" Hoca demiş ki: "Kazanınız öldü." Komşusu kızmış: "Kazan ölür mü?" Hoca demiş ki: "Kazanın doğurduğuna inanırsın da öldüğüne neden inanmazsın?" (Kazan ve Doğum)

  7. Ben Biliyorum: Hoca bir gün öğrencilerine sormuş: "Dünyanın merkezi neresi?" Öğrenciler bilememiş. Hoca demiş ki: "Ben biliyorum! Şu bastonumu yere sapladığım yer!" (Dünya ve Merkez)

  8. Ölünce Kimse Sormaz: Hoca bir gün pazarda bağırıyormuş: "Ölüm var, ölüm var!" Birisi sormuş: "Ne bağırıyorsun Hoca?" Hoca demiş ki: "Ölünce kimse sormaz!" (Ölüm ve Pazar)

  9. İnanmazsanız Ölçün: Hoca bir gün bir ağacın altında uyuyormuş. Biri gelip Hoca'yı uyandırmış ve sormuş: "Hocam, burası neresi?" Hoca demiş ki: "Burası dünyanın en güzel yeri! İnanmazsanız ölçün!" (Ağaç ve Güzellik)

  10. Bana İnanmayın: Hoca bir gün demiş ki: "Ben yalan söylüyorum!" Sonra susmuş. Birisi sormuş: "Hocam, doğru mu söylüyorsun, yalan mı?" Hoca demiş ki: "Bana inanmayın!" (Yalan ve Doğru)

  11. Sırtım Kaşınıyor: Hoca'ya sormuşlar: "Hocam, neden hep sırtını kaşıyorsun?" Hoca demiş ki: "Kaşımasam daha çok kaşınır!" (Sırt ve Kaşınmak)

  12. Çarşıya Borcum Var: Hoca'ya sormuşlar: "Hocam, nereye gidiyorsun?" Hoca demiş ki: "Çarşıya borcum var, onu ödemeye gidiyorum!" (Çarşı ve Borç)

  13. Kendi Düşen Ağlamaz: Hoca bir gün düşmüş. Kimse yardım etmemiş. Hoca demiş ki: "Kendi düşen ağlamaz!" (Düşmek ve Ağlamak)

  14. Gülme Komşuna Gelir Başına: Hoca bir gün komşusunun başına gelen bir olaydan dolayı gülmüş. Sonra kendi başına gelince demiş ki: "Gülme komşuna gelir başına!" (Komşu ve Gülmek)

  15. İpe Un Sermek: Hoca'ya demişler ki: "Hocam, neden ipe un serpiyorsun?" Hoca demiş ki: "Belki hamur gelir yapışır!" (Un ve İp)

  16. Akılsız Başa Taş Değer: Hoca bir gün akılsız bir adamla tartışmış. Adam Hoca'ya taş atmış. Hoca demiş ki: "Akılsız başa taş değer!" (Akıl ve Taş)

  17. Davul Benim Olsaydı: Hoca'ya demişler ki: "Hocam, davul senin olsaydı ne yapardın?" Hoca demiş ki: "Herkesin evinin önünde çalıp dururdum!" (Davul ve Ev)

  18. Aklı Pazara Çıkarmışlar: Hoca'ya demişler ki: "Hocam, aklı pazara çıkarmışlar, seninki orada mıydı?" Hoca demiş ki: "Benimki oradaydı ama kimse almadı!" (Akıl ve Pazar)

  19. Kimse Bilmez: Hoca'ya sormuşlar: "Hocam, ne işle meşgulsün?" Hoca demiş ki: "Kimse bilmez!" (İş ve Bilmektir)

  20. Eşeğin Kuyruğu: Hoca bir gün eşeğinin kuyruğunu kesmişler. Hoca demiş ki: "Varsın olsun, eşeğin kuyruğu olmasa da olur!" (Eşek ve Kuyruk)